Antalya’da uzun süredir tedavi gören usta sanatçı, 15 Kasım 1945’te Adana’nın bereketli topraklarında başlayan hayat yolculuğunu noktaladı.
Geride, milyonların kalbine dokunan şarkılar, filmler ve anılar bıraktı.
Rahmetli annemin de çok sevdiği bir sanatçıydı, o zamanlar kasetler vardı ve hep Ferdi Tayfur şarkıları yükselirdi evimizden. Şimdi düşünüyorum da neden bu kadar sevildi Ferdi Tayfur? Aslında bunun cevabı o kadar basit ki… Çünkü hayranlarına üstten bakmıyordu, halkın içinden ve fakirlikten zirveye çıkan bir adamdı kendisi. Geçmişini asla unutmayan ve geçmişiyle gurur duyan bir isimdi! En önemlisi arkasına sadece halkı alması ve kimseye minnet etmemesi, kendini sevdirtti. Şimdi bedenen bizimle olmasa da her zaman şarkıları ve filmleriyle yaşamaya devam edecek.
Onlarca film çevirdi onlarca plak ve kaset yaptı. Filmleri sinemalarda kapalı gişe oynadı. Biletler günlerce evvelinden tükendi. Karaborsaya çıktı. Yeni kaseti piyasaya çıkmadan tükendi.
Şarkı kasetleri Günlerce hatta haftalarca aynı kaset teypten çıkmadı. Araçlara resimleri yapıştırıldı. Vatandaş onların şarkılarıyla işe gidip geldi.
O ŞARKILARLA AŞIK OLDULAR SEVDİLER O ŞARKILARLA HASRET ÇEKTİLER VE O ŞARKILARLA AYRILDILAR…
Orhan Abi mi Ferdi mi tartışmalarına Müslüm baba da takıldı. Fakat kim ne derse desin Ferdi Tayfur hep önde gitti. O hep renkliliğini korudu. Arabesk şarkıları vatandaş tarafından daha yakın bulundu. Bir gerçek vardı ki onlar vatandaştan hiç kopmadılar.
Ferdi Tayfur’u kaybettik, belki de, arkasında acı, hüzün, ve kırgınlıklar bırakarak gitti. Ama bir şeyden o kadar emindi ki oda sevenlerinden. Kendisini son yolculukta yine milyonlar yalnız bırakmadı. Türkiye’nin Ferdi babasıydı o ve hep öyle kalacak.
Ferdi baba sen gittin bizleri yaralı bıraktın. Toprak seni hiç incitmesin huzur içinde uyu!