Cumhuriyet Halk Partisi her geçen gün merkeziyetçi ve tek adam anlayışına evrilen süreç yaşamakta.
Bunun en somut örneği 6 Nisan’ da gerçekleşecek kurultay’a partililerin alınmayacak olması, bir güne sığdırılması ve blok liste.
Hepimiz gayet iyi biliyoruzki bu süreç Özel’in kendine ait tek adam rejiminin inşa süreci olacak.
Mesele aslında şu ; partinin demokratik kanallarını ortadan kaldıran, partinin gelenekleri ve duruşuyla uyuşmayan sürecin 7 Nisan ve sonrasına yansıması nasıl olacak?
Kazanılmış seçimlerin hemen arifesinde bir sabah yumuşamaya uyandığımız gibi, Özel ve ekibinin kazandığı noktada yine ve yeni sürprizlerle karşılaşacakmıyız?
Bu soruyu mutlaka her partili kendine sormalı.
BOYKOT ÇAĞRISINA KENDİLERİ UYMADI
Haftalar önce dillendirilen CHP’nin başlattığı boykot çağrısına CHP’li belediyelerin uymaması dikkat çekti. Özellikle İzmir Büyükşehir belediyesi ve Selçuk belediyesinin işletmelerinin full şekilde çalışması oturacak yer bulunamaması ise kafalarda soru işareti oluşturdu. Millete alışveriş yapmayın derken belediyelerin işlettiği kafelerin gün boyunca açık olması vatandaşı da ikiye böldü. CHP’nin halkı sokağa çağırmasına gelince ne bir CHP’nin genel başkanını sokağa çıkanların yanında gördük ne de gözaltına alınan gençlerin yanında gördük.
CHP’nin milletvekilleri yok mu ya halkın sözcüleri onları da görmedik sokaklarda. Bu milletin uyanması gerekiyor oyuna gelmemesi gerekiyor. “Filler Tepişir Çimenler Ezilir” Derler. Çimenler Filler Olmadan da Yaşayabilir Ama Filler Çimenler Olmazsa Ölürler.
