İzmir’in Selçuk ilçesinde geçtiğimiz yıl Kasım ayında yaşanan ve 5 kardeşin hayatını kaybettiği yangın faciasıyla ilgili yürek burkan davanın süreci devam ediyor. Olaya ilişkin yeni gelişme, çocukların annesi hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma” suçundan 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açılması oldu.
Edinilen bilgiye göre, anne adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış durumda ve davanın duruşmaları önümüzdeki süreçte görülecek. Selçuk halkının ve tüm Türkiye’nin yakından takip ettiği bu acı olayla ilgili yargı süreci devam ederken, mahkemenin vereceği karar merakla bekleniyor.
PEKİ BU FACİADA TEK SUÇLU ANNE MİYDİ? NEDEN SADECE ANNE YARGILANIYOR?
Demezler mi ya insana hırsızın hiç mi suçu yok diye…. Bu aslında bir fıkradır bilmeyenler için anlatayım .
“Nasreddin Hoca’ nın evine gece hırsız girer, evde ne var ne yok götürür. Sabahleyin komşuları toplanır, Hocaya sorular ile yüklenirler.
– Hocam kapıyı açık mı bıraktın yoksa?
– Hocam şu eski pencereleri değiştir diye sana kaç defa söyledik.
– Bir köpek alsaydın, böyle olur muydu?
– Hocam o kadar sesi duymayacak kadar nasıl derin uyudun?
Nihayet Hoca dayanamaz ve “Yahu tamam, iyi güzel de kabahatin tümü benim mi? Hırsızın hiç mi suçu yok?” der.
Yani kısacası tek suçlu anne mi? Kimse benim sorduğum şu andaki soruları sordu mu Sorumluluğun belirlenmesinde şu sorulara yanıt arandı mı?
* Yangının çıkmasında kimin veya kimlerin ihmali, kusuru bulunmaktadır?
* Yangın güvenlik önlemleri yeterli miydi?
* İlgili kamu kurumları denetim görevlerini yerine getirdi mi?
* Risk altındaki çocuklar için yeterli koruma ve destek sağlandı mı?
Sonuç olarak, 5 çocuğun hayatını kaybettiği bu tür trajik bir olayda sorumluluk genellikle tek bir kişiye indirgenemez. Hem ailenin bireysel sorumluluğu hem de ilgili kamu kurumlarının görevlerini yeterince yerine getirip getirmediği yargı sürecinde detaylıca mutlaka İnce noktasına kadar araştırılmalı.. Olayın tüm yönleri aydınlatılmalı
Yazı Sona Erdi!
Yüklenemedi, lütfen tekrar deneyiniz.